Deneme

Gidişler ve Dönüşler Üzerine

3
LütfengirişveyaKayıt Olyapmak için

Hayat, hep bir yerlerden bir yerlere gidişler ve dönüşler üzerine kurulmuş hengameler yığını. Evet, bunu yolculuk yaparken yazıyorum 🙂 Uzun zamandır her yolculuğumda aklıma gelen, düşündüğüm bir konuydu fakat üzerine yazmak bugüne kısmetmiş. 

Tarık Buğra’nın bir kitabında da bu konu üzerine birkaç cümle geçer. Anımsadığım kadarıyla şöyle der, insan, bir yeri bırakıp da oradan gittiği vakit yolculuğun sonunda sanki o yere hiç gitmemiş hiç orada nefes almamış gibi olur, sanki hayalinde yaşamış da düşünden uyanmış gibi. Her zaman hissettiğim duyguya tercüman olan bir okumaydı benim için bu. 

İnsan dediğimiz varlık yaşamı boyunca bir yere ait olma ve köklenme çabası içinde olur. Her birimiz aslında temelde bir şeylerin parçasıyız, ona ait ve onunlayız. Kimimiz için iş, okul, akademik kariyerdir bu parça kimimiz için ise aile, eş, arkadaşlık bağlarıdır. Fakat görünür olmayan kısımda bir bütünün parçası olmak yoluyla maneviyatı kuvvetlendirmek amacı yatar. 

İsmini hatırlayamadığım ünlü bir filozof ‘İnsan, sosyal bir varlıktır.’ der. Bu cümlenin bende karşılığı şu oluyor: İnsan, insan olabilmek için insana muhtaçtır. Yani birinin insan olabilmesi(!) için biriyle konuşması, iletişimde olması gerekir. Bu iletişimler insanın sosyalleşmesini sağlayıcı özellikte oluyor. 

İletişimimizi kurduk, sohbet gırla, sıra köklenmeye geldi iyi kötü köklendik. Şimdi orayı bırakmak, yeni limanlarda soluk almak vakti. En zor safhası da bu ‘gidişler’. Ben bu safha için uzun bir sürece ihtiyaç duyuyorum. Kendini yolculuğa hazırlamak da önemli bir mesele kanaatimce. Bu hazırlanış bavulla ilgili değil elbette. Köklerini ufak ufak, hüzne bulamadan toplamak gibi açıklayabilirim. 

Köklerimizi de koyduk bavula çıktık yola 🙂

Yalnız yolculuk yapmak, dünya üzerinde bir alan açılıyor da bir süreliğine orada durup yolculuk sonlanınca tekrar dünyaya doğmak gibi hissettiriyor bana. Yeniden yerleşme, eşyalarına yer açma çabası, yeniden bavulu açma, yeniden çiçeğine yer bulma, yeniden, yeniden, yeniden… 

‘Beni geçirmeye yalnızlığım gelsin

Ya dönülür ya dönülmez

Kimse üzülmesin. ‘ – Nazan Öncel

Sonra durup düşününce o kadar zaman geçirmiş olmama rağmen orada hiç yaşamamışım gibi hissettiriyor başka yere vardığım yolculuklar. Bu his hüzne boğulmama çabamın üzerine dolu gibi yağıyor 🙂

Sakarya’dan başladım bugünkü yolculuğuma, Bursa’ya girmek üzere bahsettiğim dolu yağmuruna tutulacakken ‘Neden yazmıyorum? ‘dedim ve başladım yazmaya. Son satırlarıma gelmişken yazmamın iyi hissettirdiğini belirteyim. Teşekkür ederim bu yolculukta bana eşlik ettiğiniz için 🙂

Tozlu Rafların Ardındaki Dünya: Sahaflar
Tablolardaki Baharın Sahibi: Ressam Aydın Yılmaz

Reactions

0
7
0
0
0
0
Bu gönderi için zaten tepki verdin.

Tepkiler

7

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir